Tatilde “Süper Kahraman”a Dönüşmek

18 Haziran 2024 08:10
NeslihanPerker

Herkes hazır mı? Küllerimizden yeniden doğma sezonu geldi! Seyahate çıkıyoruz ahali… Bu “çıkarmada” bir sen var senden içeri. Tatildeyken enteresanız, sıradanız, bir değişiğiz…

Image

Eveeet…Geldi o beklenen günler. Yoğun bir çalışma temposunda, bir veya iki hafta süren -tabii daha üst düzeyseniz bunun bir aya da çıkabildiği- karmaşık şehir hayatından biraz kaçıp yenilendiğiniz tatil döneminize hoş geldiniz!


Yorgunluk, stres, kaygı gibi duygulardan arınabildiğiniz, her insanın doğası gereği birkaç gün bile olsa deneyimlemesinin gerekli olduğu, psikologlar tarafından da vurgulanan tatilin insan hallerindeki yansıması enteresan. Bir kere memleketimize özgü olarak, tatile çıkmadan önce bazı kişilerin uyarı geçmesi gerekiyor “beni zorunlu olmadıkça aramayın, düşün yakamdan, kafamı dinleyeceğim, ailede yüzyıllardır birbirine girenleri idare ediverin” gibi… Bir ön hazırlık çalışmasıyla aile ilişkilerini bir süreliğine “zorunlu haller” dışında rölantiye alınıyor.


Bazısı ise iş planı hazırlar gibi gidilecek yerler, yapılacak aktiviteler listesi yapıyor. Buradaki mesele sağındaki solundakini kasmaması ne yapacaksa başkasına da diretmemesi. Kimisi ise gideceği yer, kalacağı lokasyonu belirliyor ve kendini akışa bırakıyor.


Uzmanlara göre tatil olması gereken bir mola. Çünkü sürekli düşünen, stres altında olan bir zihin bu süreçte sakinleşiyor, vücut ağrılarında azalma oluyor, uyku sorunları ortadan kalkıyor. Çünkü “şaşıran zihin” ile birlikte ruh-beden ve duygu durumunda rahatlama yaşanıyor. Yaratıcı planlar yapmak bu anlamda önemli. Mevzu illaki denize girelim, güneşlenelim değil yani.


Efendim çok efsanevi bir deyim vardır “arkadaşını tatilde ya da yolda tanırsın” diye. Bu çok doğru çünkü kişiler tatildeyken zihnin sakinleşmesi, kaygı üreten dinamiklerin ortadan kalkması ve bastırılan duyguların serbest kalmasıyla farklı tepkiler verebiliyorlar; böylece millet birbirine uzaylı görmüş gibi bakıyor. Eğer bu eşikten geçebilirseniz birlikte Ay’a da gidersiniz. İnsanlar tatilleri bir hafta olsa bile, bunu planlarken çok stresli olabiliyorlar, sebebi de hep hayal ettiklerini, tamamen arzu ettikleri şekilde yönetmek istemeleri. Bu da günlük hayat akışında denge bozucu bir etki yaratabilir. Tatil sürecinin son bir-iki gününü evde geçirmek de önemli, böylece koşturmalı hayata geçiş süreci ve adaptasyon daha kolay oluyor. Malum, kişiler bazen bu dönüşlerde kavgacı olup, iş ortamında gerilebiliyor hatta istifaya giden süreçler dahi yaşanıyor.


Tatilde yukarıda da bahsettiğimiz sakinleşme, kaygıdan uzaklaşma gibi duygu durumları sonucunda herkes “ben de buradayım, ben de çılgınım” diyebiliyor. Bir bakmışsınız inanılmaz rahat, kendisinden beklenmeyecek hamleler ya da süper dingin ve kendinden emin bir hal… Kontrol delileri için hâlâ biraz şaibe olabilir tabii; saat kaçla kaç arasında denize girip, kurumaları gereken süreç veya hangi tapınağa hangi gün gidilmesi gerekiyor “vır vır” yapsalar da sonunda onlar da salıyor. (Tatilin son 48 saati.) Deniz, su, sakinlik arzuları tetikleyebiliyor. Malum “yaz aşkı” denilen bir hadise de var. Şehirde “âşık olamıyorum” diyenlerin hepsi oluyor birer Adonis.


Yaz tatilinde (malum bizim kültürde tatil fikri kış için pek geçerli değildir) cesur, cüretkâr, ermiş, derviş, aşık, dingin, rahat, dik başlı, akraba-hısımdan özgür olarak adeta bir “süper kahraman”a dönüşüyoruz. Zannetmeyin ki kavga etmiyoruz, o kumsallarda birbirimize sinir olmuyoruz… Oluyor öyle şeyler. Ama “benden gerisi tufan” hissi, bir haftalığına ya da artık tatil süreciniz ne kadar ise ruhunuza siniyor. Şehre dönünce tufan duruyor, serin olun. Önemli olan soyut gibi görünen tatil süreçleri ile gerçek hayat olarak tanımlanan şehir hayatı arasındaki dengeyi iyi kurmak, kendinizi önemsemek, seyahatinizde size iyi gelecek olanı yapmak.


Herkese, süper kahramanlığı sonuna kadar yaşadığı bir tatil dilerim.

MÜŞTERİ HİZMETLERİ
BİZİ TAKİP ET!
KURUMSAL
SÖZLEŞMELER
MÜŞTERİ HİZMETLERİ
BİZİ TAKİP ET!
KURUMSAL
SÖZLEŞMELER
©Copyright, Antigoni, 2024 Powered by ikas