Burgazada İskelesi’nde vapurdan inip hemen çarşının içinden geçince sağa doğru yukarı döndüğünüzde biraz ileride minik bir meydanla karşılaşıyorsunuz; ancak bu “meydanvari” alan aslında birkaç sokağın birleştiği küçük bir avlu gibi. Sahil tarafının kalabalığından buraya adım attığınızda, paralel bir evrene ışınlanmış gibi oluyor zaman. Karşınıza şahane bir kahve dükkânı çıkıyor… Mis gibi kokuyu soluyorsunuz, Avrupa’nın eski sokaklarındaki mekanlar gibi masalar ve sandalyeler karşılıyor sizi. Çok büyük değil ama “yeterli” sayıda. Herkes sakin ve samimi bir şekilde muhabbet edip, kahvesini yudumluyor. Yürüyenler ise mekânın önünden geçerken oturanlara selam vermeyi ihmal etmiyor. Burada biraz “Eski İstanbul” ruhu hâkim. Yani herkes kibar, samimi, güler yüzlü… Etraftaki eski yapılar ve önlerindeki yaz çiçekleri de bu duyguyu körüklüyor.  Ada’nın en niş mekanlarından birinden bahsediyoruz, ismi: Four Letter Word.

Ersel Gürpınar ve Eylem Özkaya tarafından açılan kafenin öyküsü Chicago’da başlamış. Aslen Burgazadalı olan çift, Amerika’da yaşarlarken Four Letter Word projesini hayata geçirmişler.  Chicago’da açılan ilk şubenin ardından, yenileri de hizmet vermeye başlamış. Hatta oradaki mekanlardan iki tanesi Chicago Metrosu’nda… Amerikalı ortakları da bulunan çiftin, mekanları hizmet vermeye devam ediyor.

Burada içtiğiniz  kahve, başka hiçbir yerdekine benzemiyor, Ersel Gürpınar eşine az rastlanacak yetenekte bir roaster. “Nitelikli kahve” olarak tanımlayacağımız seçeneklerin hepsi birbirinden lezzetli ve özenle üretilmiş. On sene önce Four Letter Word ile şehrin sakinleri tanıştığında, İstanbul’da nitelikli kahve sunan mekân yok denecek kadar azmış. Aslında bu anlamda da bir ilk…Yabancı önemli yayımlarda yer alan marka, Türkiye’de de pek çok gazete ve dergide haber olmuş.  Özkaya, şimdi franchise verme fikrinde olduklarını belirtiyor. Kafede istediğiniz gibi vakit geçirebiliyorsunuz, ortam rahat ve huzurlu. Burada deneyimlediğiniz lezzetler size ulaşana kadar dünyadaki en önemli tarlalarda araştırmalar yapılıyor, çekirdekler özenle kavruluyor. Eylem Özkaya, mekânın, “Ada’nın eski havasını” yansıttığının altını çiziyor.

Kahvenizi ister sade ister sütlü için veya ne isterseniz isteyin size fincanda getirilen şey inanılmaz lezzetli… Sunumlardaki estetik, damak tadına hitap ettiği kadar göze de hitap ediyor. Markanın enerjisinde sanata; özellikle de çizimle, görsellikle, grafik tasarımla  ilgili sanat dallarına ve çalışmalarına önem veren bir ruh var. Bu durum iç tasarıma da yansımış vaziyette.

Four Letter Word evrenine sizler de adım atın… Burada damağa, göze, ruha, zihne ve yaşama hitap eden bir atmosfer ve karakterinize “denk düşecek” kahveyi bulacaksınız.