Tamamen bitkilerden oluşan ve tarihçesi 6 bin yıl öncesine dayanan kadim uygulama yöntemi Aromaterapi, insanlığı şifalandırmaya devam ediyor.
Geçmişi çok eskiye dayanıyor, Antik Mısır’dan Antik Yunan’a kadar çok geniş bir coğrafyada, çeşitli alanlarda uygulama yöntemi olarak kullanılmış. Kaynağını tamamen doğadan alıyor ve insanları şifalandırmaya devam ediyor. Aromaterapi günümüzde de en çok merak uyandıran ve tercih edilen uygulamalardan biri.
Antik Roma’da kullanılan aromaterapi yağları uzak diyarlardan; Arap Yarımadası ve Hindistan topraklarından getiriliyormuş. Aromaterapi, bazı bitkilerden damıtılarak elde edilen yağların, fiziksel ve ruhsal sağlığı iyileştirmeye yönelik uygulanması yöntemi olarak tanımlanabilir. Bütüncül (holistik) bir tedavidir, fiziksel ve ruhsal şifanın birbiriyle bağlantılı olduğu felsefesine dayanır.
Uygulama alanı çok geniştir; bel ve sırt ağrıları, kas ve eklem rahatsızlıkları, eklem iltihaplanmaları, spor yaralanmaları, stres, anksiyete, huzursuzluk, tedirginlik, gerginlik, uykusuzluk, baş ağrısı, sancılı regl ağrıları, deri şikayetleri, migren, kaşınma problemleri, regl öncesi gerginlik, şişkinlik, huzursuzluk, menopoz ile ilgili sorunlar, bacaklarda şişme, kulak-burun-boğaz, solunum, sindirim, dolaşım ve kilo problemlerinde etkilidir.
Aromaterapi tedavisinde yaygın olarak başvurulan bitkilerin arasında biberiye, gül, ardıç, ekinezya, defne, fesleğen, çörek otu, Hint defnesi, ıtır, jojoba, lavanta, papatya, rezene, tarçın, vanilya, yasemin ve zencefili sayabiliriz.