Hayatımıza tam anlamıyla girdiğinde yıl 1999’du. Halbuki kendisinin şov dünyasına adım atması çok daha öncesine dayanıyordu… İlk albümü olan On the 6 piyasaya çıktığında, halihazırda “Out of Sight”, “Money Train”, “U Turn” gibi filmlerde çoktan rol almıştı. New York’un çocuğu, Bronx bombası J-Lo kariyer yolculuğunda asla durmadı. Şarkıcı, oyuncu, tasarımcı, stil ikonu, kozmetik sektöründe marka sahibi, patroniçe, evlat, kız kardeş ve anne… Aşkları, evlilikleri, ayrılıkları ve tabii yeniden bir araya gelişleri hep olay oldu. Büyük aşkı Ben Affleck’le de yıllar sonrasında yeniden başlayan birliktelikleri ve evlilikleri günlerce konuşuldu.
Hem sinemada hem de müzik dünyasında aynı anda var oldu. Belki de bu endüstrideki pek çok insanın kolay kolay başaramayacağı bir istikrarla çalıştı. Filmlerde performans gösterirken, bir yandan solo kariyerine devam etti; haftalar boyu süren turnelerde, dünyanın bir ucundan ötekine depar attı. Birkaç ay önce çıkan son albümü sonrasında, istediği başarıyı yakalayamadığına dair söylentiler yayılamaya başladı. Bu yaz için planlanan "This Is Me... Now the Tour" turnesi öncesinde, bilet satışlarının beklendiği gibi olmadığı dedikoduları hızla Kaf Dağı’na ulaştı. İşin içinde J-Lo vardı ve o “neredeyse” hiç başarısız olmamıştı. O dönem aslında New York, Los Angeles gibi şehirlerde turne için bilet satışlarının iyi olduğuna dair bilgiler verilse de Lopez hayatında hiç yapmadığı bir hamlede bulunarak mayıs ayının sonunda, turnesini iptal ettiğini duyurdu. Bundan büyük bir üzüntü duyduğunu dile getirirken, çocukları, ailesi ve sevdikleriyle zaman geçirmek istediğini söyledi.
Medya dünyasında bu haber çalkalandı çünkü o bir “süper kadın”dı. Malumunuz son zamanlarda sıkça kullanılan bir tanım bu… Ancak Lopez gerek kariyeri gerekse dişil enerjisi ile kadınsı, feminen duruşunun hakkını da her zaman verdi. Yani kendisi bu süperlik halinde sektöründe var olabilmek için erillikten ölüp bitmedi… Ama o turnesini iptal etmişti bir kere… Son birkaç günden beri bunun üzerine sürekli yorumlar yapılıyor. “Madem ailesiyle vakit geçirmek istiyordu, turne öncesinde bunu bilmiyor muydu?” ya da "aileyle daha fazla zaman geçirmek genellikle politikacıların veya CEO’ların görevlerinden ayrılırken söyledikleri şeydir” gibi yazılar yazıldı. Tabii magazin basını bu verileri, söz konusu durumla ilişkilendirmek konusunda hızlı davrandı.
Lopez’in kadın olmasından kaynaklı, kendisine acımasızca davranıldığını savunanlar da var. Hatta şov dünyasından bazı meslektaşları bu ayrımcı tavırdan ötürü rahatsızlıklarını dile getirdiler. İnsanların “bir kadının başarısızlığından” keyif aldıklarıyla ilgili göndermeler yaptılar. Dünya popüler kültür tarihine baktığımızda turnesini iptal etmiş tek isim Jennifer Lopez değil elbette… Solo kariyeri olanlar da var, rock grupları da… Ama yazılanlara bakılırsa o isimler genellikle “erkek”… Yani magazin basınına göre “bu adamlar turnelerini iptal ettiğinde kıyamet kopmadı da neden bir kadın bu kararı verince bu kadar eleştiriliyor?” deniyor. Tabii hal böyleyken “zaten Ben Affleck ile evlilikleri de sallantıda…” cümleleri de havada uçuşmaya başladı.
Lopez, sert bir ortamın içinden çıktı. New York’un zorlu bir mahallesinde büyüdü, Latin kökenliydi ve Hollywood’un standart kadın tiplemesinden farklıydı. Dolayısıyla kendi jenerasyonunun içinden sıyrılarak böyle bir kariyer inşa etmesi büyük bir başarı. Hiç çıtkırıldım bir profil de çizmedi. O zorlu yolların, hırslı ve çok çalışkan kızı oldu. Şimdi herkes bu süper kadının artık kariyerinde bir şeylerin değişmeye başlayıp başlamadığı üzerine konuşuyor… Ancak bu temmuz ayının 24’ünde 55.yaşına girecek bir kadından bahsediyoruz; kaldı ki bu dünyada zaten bir imparatorluk kurdu kendine göre. Günün sonunda gelinen nokta, bu kararının ardından bir kadının artık yeterince “süper olamama” ihtimaline karşı insanların “biraz” acımasız tavrı. Lopez, tası tarağı toplasa iki sene hiç ortalarda gözükmese, hiçbir şey yapmasa ve ardından dönüş eylem planını hayata geçirse kaldığı yerden devam etme olasılığı elbette ki çok yüksek. Bakalım J-Lo’nun bu “Güneş Sistemi”ni etkileyen “cüretkâr” kararı hakkında önümüzdeki günlerde neler yazılacak, ne yorumlar yapılacak hep birlikte göreceğiz.
